92406 kayıt bulundu.
candan yürekten
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle, kalpten
1. İlk zamanlarda olduğu gibi şöyle içten ve yürekten konuştukları bir anları olmuyordu.
1. İlk zamanlarda olduğu gibi şöyle içten ve yürekten konuştukları bir anları olmuyordu.
1. aşırı derecede arzu etmek, istemek
1. Bu kadar yürekten çağırma beni / Bir gece ansızın gelebilirim
1. Bu kadar yürekten çağırma beni / Bir gece ansızın gelebilirim
yurt bilgisi, yurt dışı, yurt içi, yurt özlemi, yurtsever, ana yurt, yer yurt, baba yurdu, bakım yurdu, biçki dikiş yurdu, biçki yurdu, düşkünler yurdu, öğrenci yurdu, sağlık yurdu, yaşlılar yurdu, yetiştirme yurdu
1. isim , isim , isim , isim , Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan
1. Türk yurduna Türkiye denir.
1. Türk yurduna Türkiye denir.
2. Memleket
1. Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez.
1. Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez.
3. Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum
1. Güçsüzler yurdu.
1. Güçsüzler yurdu.
4. Göçebe Türklerin oturduğu çadır
5. Öğrencilerin kaldığı, barındığı yer
1. Öğrencilerin bir bölümü, ilk yılı yurtta geçirse bile ikinci yıldan başlayarak eve çıkmayı yeğler.
1. Öğrencilerin bir bölümü, ilk yılı yurtta geçirse bile ikinci yıldan başlayarak eve çıkmayı yeğler.
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Diyar
1. Bu köy pehlivanlar yurdudur.
1. Bu köy pehlivanlar yurdudur.
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer, vatan
8. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer
9. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Sahip olunan arazi, emlak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yurt sınırları dışında olan
2. isim , isim , isim , isim , Yurt sınırları dışındaki her yer
1. bir yeri kendisine, ailesine yurt olarak kabul etmek, vatan tutmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yurt sınırları içinde olan
2. isim , isim , isim , isim , Yurt sınırları içindeki her yer
1. isim , isim , isim , isim , Yurttan ayrı kalındığında duyulan özlem, sıla özlemi, daüssıla
1. -i , -i , -i , -i , Bir kimseye veya bir topluluğa yurt sağlamak, iskân etmek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir yeri yurt edinmek, yurt sahibi olmak
1. isim , isim , isim , isim , Bir yerin gelirinin bir kimseye yalnız ölünceye kadar kullanılması şartıyla ayrılması yöntemi, malikâne
1. isim , isim , isim , isim , Yurtsamak işi
1. Paris menfasında sık sık yurtsamayı andırır, buruk bir içlenme gönlünü kaplıyor.
1. Paris menfasında sık sık yurtsamayı andırır, buruk bir içlenme gönlünü kaplıyor.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yurdunu, milletini büyük bir tutku ile seven, bu uğurda her türlü özveriye katlanan (kimse), vatansever, vatanperver
Telaffuz : yu'rtsever
1. isim , isim , isim , isim , Yurtsever olma durumu, vatanseverlik
2. Yurtsevere yakışır davranış, vatanseverlik, vatanperverlik
yersiz yurtsuz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yurdu olmayan (kimse)
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kalacak, barınacak yeri olmayan (kimse)
1. Her şeyim dağılmış olarak yurtsuz ve sevgisiz, kendimi yapayalnız ... sokakta buldum.
1. Her şeyim dağılmış olarak yurtsuz ve sevgisiz, kendimi yapayalnız ... sokakta buldum.
1. isim , isim , isim , isim , Yurtları veya yurt duyguları bir olanlardan her biri, vatandaş
1. Yurttaşlarım arasında bana bu yabancılığı çektirmemek isteyenler de oldu tabii.
1. Yurttaşlarım arasında bana bu yabancılığı çektirmemek isteyenler de oldu tabii.
yurttaşlık bilgisi
1. isim , isim , isim , isim , Yurttaş olma, bir yurtta doğup büyüme veya yaşamış olma durumu, vatandaşlık
1. isim , isim , isim , isim , Devlet ve hükûmet kuruluşlarını, yurttaşlık ödev ve haklarını kapsayan bilgi, yurt bilgisi
1. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , görüştüğü kimseye gitmesini söylemek veya görüşmeyi kısa kesmek için kullanılan bir söz